Konya Cuma namazı saat kaçta? 21 Ekim 2022 Cuma Hutbesi

Konya Cuma namazı kaçta? 21 Ekim 2022 Cuma Hutbesi konusu belli oldu mu? Cuma namazı vakti ve Cuma Hutbesi konusu camilerde namaz için saf tutacak vatandaşlar tarafından aranıyor.

Konya Cuma namazı saat kaçta? 21 Ekim 2022 Cuma Hutbesi

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından il il namaz vakti yayımlanıyor. Mübarek Cuma günü, namaz için camilerde yerini alacak Müslümanlar, öncesinde illerin namaz saatini arıyor.

KONYA CUMA NAMAZI VAKTİ, SAAT KAÇTA? 21 EKİM 2022

Peki Konya’da Cuma namazı saat kaçta? Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Konya Namaz Vakitleri listesine göre Konya’da 21 Ekim 2022 günü Cuma namazı saati 12.40.

konya-cuma-namazi-saat-kacta-21-ekim-2022-cuma-hutbesi.png

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır. İmam Ebû Yusuf'a ve İmam Muhammed'e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali'den rivayet edildiği nakledilmektedir.

Cuma namazı kılınırken ilk sünnet tıpkı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Sünnetin ardından imam-hatip minbere çıkarak oturur. Müezzin, iç ezanı okur. Ezandan sonra imam-hatip kalkarak iki kısımdan oluşan hutbeyi okur. Hutbede cemaati dinî konularda bilgilendirici ve yönlendirici konuşma yapar. Hutbe okunduktan sonra imam-hatip minberden inerek cemaatin önüne geçer ve cemaate iki rekât Cuma namazı kıldırır. İmam-hatip, Cuma namazının farzına ve cemaate imam olmaya, cemaat de Cuma namazına niyet eder. Tıpkı cemaatle kılınan sabah namazı gibi iki rekât Cumanın farzı kılınır. Cuma namazında imam-hatip, Fatiha ve zamm-ı sûreyi sesli olarak okur. Cuma namazının farzı kılındıktan sonra, cumanın son sünneti kılınır. Bu sünnet, öğlenin ilk sünneti gibi kılınır. Böylece Cuma namazı tamamlanmış olur.

21 EKİM 2022 CUMA HUTBESİ KONUSU

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 21 Ekim 2022 tarihli ve “Komşuluk Hukuku” konulu cuma hutbesi şöyle:

“KOMŞULUK HUKUKU

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah’a kulluk edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi asla sevmez.”

Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Komşusu şerrinden emin olmayan kimse cennete giremez.”

Aziz Müminler!

Allah Teâlâ, bizleri doğumdan ölüme kadar insanlarla iç içe yaşamak üzere yarattı. Bu hayatta kimi zaman sıkıntıya düşer, hüzne kapılırız; kimi zaman da iyiliklere nail olur, sevinç kaplar dört bir yanımızı. İşte böyle anlarda etrafımızda duygularımızı paylaşacak insanlar arar gözlerimiz. Ana babamız, eş ve çocuklarımız, hısım ve akrabalarımız kadar komşularımızın da yanı başımızda olmalarını arzularız.

Komşuluk, sadece ortak kullanım alanlarına sahip olmak değildir. Komşuluk, duvarların birbirine yaslanmasından ziyade gönüllerin birbirine kaynaşması demektir. İyi bir komşu aramadan önce iyi komşu olabilmek demektir. Komşuluk, saygılı ve paylaşımcı, fedakâr ve duyarlı olabilmektir. Komşularımıza eziyet etmemek, şeref ve haysiyetlerine, namus ve iffetlerine dil uzatmamaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:                          

جَارَهُ “Allah’a ve ahiret gününe iman eden, komşusunu rahatsız etmesin!”  Bu ve benzeri hadisler, kâmil bir mümin olmanın yolunun, komşularımızla ilişkilerimizi düzgün tutmaktan geçtiğini belirtmektedir.

Kıymetli Müslümanlar!

Maalesef, aşırı dünyevileşme, bireysellik ve bencillik, komşuluk ilişkilerimizi gün geçtikçe zayıflatmaktadır. Oysaki Allah Resûlü (s.a.s)’in uyarısı gayet açıktır: أَحْسِنْ إِلَى جَارِكَ تَكُنْ مُؤْمِنًا “Komşuna iyilik yap ki mümin olasın.”  Peki, müminler olarak bizler, gönüllerimizi birbirine komşu kılabiliyor muyuz? Kendimiz için istediğimizi komşumuz için de isteyebiliyor muyuz? Komşularımızın maddi ve manevi ihtiyaçlarına katkıda bulunabilmek için dini, ahlaki ve insani sorumluluklarımızı yerine getirebiliyor muyuz?

Saygıdeğer Müminler!

Komşuluk hakkının neler olduğunu soran bir kişiye, Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle cevap vermiştir: “Hastalandığında ziyaret etmen, öldüğünde cenazesine katılman, borç istediğinde vermen, muhtaç olduğunda ihtiyacını karşılaman, hayırlı işlerini tebrik etmen, musibet anında sabrı tavsiye etmendir.”  O halde, komşularımıza karşı sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunun farkında olalım. Komşuluk hukukunu ayakta tutalım. Gönül sofralarımızı birbirimize açalım, muhabbet ve samimiyeti ortak kılalım. Allah’ın selamını birbirimizden esirgemeyelim. Komşuluk ilişkilerine zarar verecek her türlü yanlış söylem ve davranıştan kaçınalım. Sabır ve tahammülü elden bırakmayalım. Unutmayalım ki, Allah katında komşuların en hayırlısı, komşusuna karşı en güzel davranandır.

Aziz Müslümanlar!

Geçen hafta ülke olarak büyük bir acı yaşadık. Bartın Amasra’da maden ocağında meydana gelen patlamada kırk bir kardeşimiz aramızdan ayrıldı. Ahirete irtihal eden kardeşlerimize Yüce Rabbimden rahmet, geride kalan aile efradına ve aziz milletimize sabırlar diliyorum. Cenâb-ı Hak, yaralı kardeşlerimize acil şifalar ihsan eylesin. Bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın.”

Haber Dairesi (Konya Haber)

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.