Mavi Marmara katliamının 13’üncü yılı

Haber Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tatlısu’nun da gazeteci-aktivist olarak bulunduğu gemi zalim İsrail ordusu tarafından gasp edilmiş ve Türkiye ile İsrail arasında yıllarca süren gerginlik yaşanmıştı.

Uluslararası krize yol açan hadise bundan 13 yıl önce yaşandı. Zalim İsrail’in uyguladığı abluka nedeni ile insani dramın yaşandığı Filistin’e insani yardım götüren Mavi Marmara gemisi 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze kıyısına yaklaşık 150 km uzaklıkta İsrail komandolarının saldırısına uğradı. İçinde çoğu Türkiye’den olmak üzere yaklaşık 800 aktivist ve bir miktar yardım malzemesinin bulunduğu gemiye havadan ve denizden saldıran İsrail 10 masum aktivisti şehit etmişti. Saldırıda 60 aktivist ise yaralanmıştı. Savunmasız yolcu gemisi Mavi Marmara’yı ele geçiren İsrail, gemiye içindekilerle birlikte el koymuş, aktivistler üç gün boyunca cezaevine alınıp kendi metotlarınca yargılanmıştı. Aralarında Haber Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tatlısu’nun da bulunduğu aktivistler zindanı aratmayan cezaevinde işkence görmüş Türkiye Devletinin diplomatik müdahalesinin ardından serbest bırakılmışlardı.

Bu hukuksuz saldırı Türkiye ile İsrail arasında yıllar süren bir gerginliğe yol açmıştı. Türkiye, bu olay üzerine İsrail ilişkilerini sona erdirmiş ve ilişkilerin tekrar normalleşebilmesi için 3 şart koymuştur; İsrail'in yaşanan olay üzerine özür dilemesi, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödenmesi ve İsrail'in Gazze ablukasını sona erdirmesi.

İsrail, olaydan 3 yıl sonra Türkiye'den resmi özür dilemiş ve saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemeyi kabul etmiştir. Ancak üçüncü şart olan ablukanın kaldırılma şartı bugüne kadar tam manası ile uygulanamadı.

Gazze şehitleri 13 şehadet yıldönümünde rahmet ile anıldı. Birçok kişi, kuruluş ve STK bir kez daha bu katliamı kınadı.