Konyalı baba-oğul kendilerini tenise adadı

Konyalı Sinan Yılmaz ile oğlu Abdullah Yılmaz, hayatlarını tenis sporuna adadı. Baba-oğul tenissiz bir hayat düşünemeyeceklerinin altını çizdi.

Konyalı baba-oğul kendilerini tenise adadı

Günümüzde aile boyu tenis oynayanların sayısı hızla artıyor. Konyalı Yılmaz Ailesi de bunlardan birisi. Baba Sinan Yılmaz ile oğlu Abdullah Yılmaz, hayatını tenise adadı. 

Disiplinli ve planlı çalışmanın ödülünü girdikleri şampiyonalarda aldıklarını belirten Sinan Yılmaz ve Abdullah Yılmaz “Tenis her yaşın sporu. Sürekli kendinizi geliştirebileceğiniz, keyifli bir spor. Kortlarda olmaya devam edeceğiz” dedi.

‘BABAMI ÖRNEK ALDIM’

Tenise babası Sinan Yılmaz’ı örnek alarak başladığını ifade eden Abdullah Yılmaz, teniste en çok hoşuna gidenin bireysel spor olması olduğunun altını çizdi. Yılmaz ”Babamın spora yönlendirmesiyle sporla iç içe oldum. Bir çok branşı lisanslı sporcu olarak yapma fırsatım oldu. Ama beni cezbeden tenis oldu. Bunun sebebi de babamdı. Babamın bana tenis raketi hediyesinden sonra bu spora yöneldim ve diğer spor branşlarını bıraktım. Teniste en çok hoşuma giden şey bireysel bir spor olması sahada her şeyi benim kurgulamam oldu” diye konuştu.

Baba Sinan Yılmaz asker kökenli olmasından dolayı sporla iç içe olduğunu ve sporu bir hayat tarzı olarak benimsediğini belirtirken, tenisle tanışmasının ise 1998 yılında olduğunu söyledi. Yılmaz” Asker olmam nedeniyle sporun benim hayatımda çok önemli bir yeri vardır. Sporsuz bir günüm olmadı. Sporu bir hayat tarzı olarak benimsedim. Tenis sporu ile tanışmam 1998 yılında tenisin duayenlerinden komutanım olan Nejat Müldür Paşam sayesinde olmuştur” diye konuştu.

konyali-baba-ogul-kendilerini-tenise-adadi1.jpg

‘HEDEFLERİMİZE ULAŞTIK’

Tenis’te şampiyonluklar yaşadıklarını ifade eden Abdullah Yılmaz, ilerleyen dönemlerde de bir çok başarılara imza atmak istediklerini söyledi. Gerek sporcu gerekse antrenör olarak bu spora hizmet ettiğini ifade eden Yılmaz “TRT'de çıkan tenis maçlarını izleyerek profesyonel sporculara özeniyordum ve motive oluyordum. Uzun vadeli planlarım yoktu açıkçası tenise başladıktan sonra... Tabi ben küçük olduğum için babam çok yetenekli olduğumu görmüş ve ilerde İyi bir tenisçi olacağımı anlamış ama Türkiye şampiyonluğu gibi dünya sıralamasında ilk 1000'de olmak gibi hedeflerim tabii ki yoktu ama hepsini başardım. Antrenör olarak hedefler kendimi belirledim azda olsa antrenör olarak iyi seviyede çocuklar yetiştirdiğimi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Baba Yılmaz da kortlarda bir çok başarılı isimlerle bu sporu yaptığını ifade ederek “Rahmetli İsmail Serim ve Vezir Balcıoğlu abilerimle tanışıp oynama fırsatı buldum. Allah kendilerine rahmet eylesin. Kendilerini tenis camiasında ülkemizde tanımayan yoktur. Gerek tenis yönünden gerek şahsiyet yönünden örnek şahsiyetlerdendiler. Ülkemizde çoğu insanımıza örnek olmuşlardır. Teniste uzun vadeli planım olarak iyi bir oyuncu ve antrenör olmakla birlikte oynarken vuruş stillerine uygun doğru vuruşlar yapıp maç oynamak ve kazanmak şeklinde belirtebilirim. Federasyon turnuvalarında yaş kategorilerinde başarılı olmak ve milli takıma girmek de hedeflerimdendir. Konya’dan Balıkesir'e tayin olduğumda Balıkesir’de daha iyi oyuncularla oynama ve kendimi geliştirme fırsatı buldum. Burada Silahlı Kuvvetler tenis müsabakalarına katılarak bir çok başarılar elde ettim” diye konuştu.

‘TENİS MÜKEMMEL BİR SPOR’

Abdullah Yılmaz, tenis sporuna başlamak isteyenlerin bunu geciktirmemesini ve biran evvel başlamalarının gerektiğini belirtirken, Baba Sinan Yılmaz ise “Tenise başlamak isteyenlere tavsiyem öncelikle tenisi sevmeleri... Seviyorlarsa bu sporun her yönüyle vücudun her yönünü çalıştırdığını bilinciyle tenis oynamış ve bizzat müsabakalara katılmış başarılar elde etmiş antrenörlerden ders alarak başlamalarını öneririm” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.